Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

28 Haziran 2017 Çarşamba

''Sensiz'' Jasinda Wilder (Kitap Yorumu)



Kitap Adı: Sensiz (Falling Under)
Yazar: Jasinda Wilder
Baskı Tarihi: ABD (14 Mart 2014) - Türkiye (Eylül 2015)
Tür: Seri (Falling, #3)
Goodreads Puanı: 4.28/5



Tanıtım: 

Benim adım Colton Calloway. Hikayemin bir kısmını duydunuz ama fazlası var... Küçük kızım Kylie, büyüdü. On yedi yaşında, güzel ve yetenekli, tıpkı annesi gibi. Ve tıpkı Nell gibi, kızım da bir kötü çocuğa, bir sürü sırrı olan, karanlıkta yaşayan kötü bir çocuğa aşık oldu. 

Benim adım Oz Hyde ve benimle daha önce hiç tanışmadınız. Ben de bu hikayenin parçasıyım ama bir yan karakterim; çabucak unutacağınız birkaç cümle. Ama tahmin edin ne oldu? Benim de anlatacağım bir hikayem var. 

Kemerlerinizi bağlayın çünkü bu oldukça sarsıntılı bir yolculuk olacak. 


❉❉❉❉❉


♫♬♫♬♫♬

''Kusurlar bir ruhun kumaşıdır, senin kusurların derin. Benliğinin derinliklerine kazınmışlar; ama ben kusurların gerisindekileri görebiliyorum.''

♫♬♫♬♫♬



*Karakter Analizi*

Kylie Olivia Calloway, annesinin ve babasının müzikle ilgili ölümsüzlüklerini sürdürecek kadar büyük bir ilgiyle bu dışavuruma bir dal gibi asılmış genç bir kızdır. Bunu da piyano çalarak, bastığı her tuşa duygularını parmak izi misali eşsiz ve dillendirilemez bir iz bırakmasıyla başarabiliyor. Müzik ile uğraşmadığı zamanlarda da yaşıtlarındaki neredeyse herkesin yaptığı gibi okula gidiyor, karşı komşusu ve aynı zamanda bebeklikten beri anılarını paylaştığı Ben ile vakit geçiriyor; anormal sayılabilecek herhangi bir durumun sınırları dışındaki normallik yerinde her gün volta atan hayatında herhangi bir sıkıntı olmaksızın yaşıyordu. Fakat bir gün, dış görünüşü, uzak durulması gereken insanların imajlarından biri olabilecek ve tehlikenin üzerine sinmiş kokusu ondan önce gelen bir çocuk okulunda belirdiğinde, güvenli kollarda olan hayatı, o normalliğin sıcaklığını yitirecek, yerini bu basitliği donduracak kadar buz kütlesi gibi çöken olayların soğukluğuna bırakacaktır.


Oz Hyde, annesinin onu sürekli başka diyarlara sürüklemesinden dolayı evi olarak bahsedebileceği herhangi bir seçenekten mahrum bırakılmış, yirmi bir yaşındaki bir genç adamdır. Matematik konusunda heveslenen parlak zekası ile akademik anlamda, gittiği okullarda pek fazla sorun yaşamasa da, bir göçmen gibi daha bulundukları toprağın canlılığı üzerlerine sindiremeden başka yerlere gitmeleri, yeni çocuk olmanın sınırsız laf edilebilme hedefini üstüne yapışmış gibi etiketlenmesine sebep oluyordu. Neden sürekli kaçtıklarını bilse işler onun için daha kolay olabilecekken, tüm ısrarlarına rağmen annesinin ağzından laf alamaması her şeyi daha da beter yapıyordur onun için. Bu merakının, sonraki durakları olan Nashville'de yaşayacakları yoğunluğun arasında arka planda kalacağını umut ederken; merakının bu sefer farklı bir konuda ona işkence çektirmeye başlaması uzun sürmeyecektir. Bu bilinmez hisleri başlatacak bir tabanca sesi gibi kalbinde patladığında tepksizi kalabilmek için çaba sarfetse de; onunla beraber gelecek olan ve bir insanı dağıtabilecek gerçekler bombasını zamanı dolmadan önce etkisiz hale getirebilecek gerçekler bombasının büyük bir yıkıma yol açmadan etkisiz hale getirebilecek kabloyu bulabilmek için, ondan saklanan sırlar arasında bir yolculuğa çıkmak durumunda kalacaktır. 


''Yaralarının sert ve geçit vermez zırhına saklanmişsin; seni sen yapan şeylerin arkasına saklanmışsın.''




*Ön Söz*

Serinin ilk kitabında Colton ve Nell çiftini okuduktan sonra, üçüncü kitabında da  onların kızlarının hikayesini okuyoruz. Açıkçası başta bunu nasıl karşılamam gerektiğini bilemesem de, sonrasında çok ilginç ve sandığımdan daha az garip buldum. Daha önce hikayesini okuduğum bir karakterin, çocuğunun hikayesini de okumak daha önce yaptığım bir şey değildi yanlış hatırlamıyorsan; bu yüzden nasıl bir beklenti ile başlasam bilemedim. Yinede yazarın Jasinda Wilder olması ve bu serinin ilk iki kitabının sadece bu sene için değil, benim için tüm zamanların favori YA kitaplarından biri olmasından dolayı en az diğer kitapları kadar mükemmel olmasını bekledim. Beni tam anlamıyla hayal kırıklığına uğratmasa bile tam anlamıyla tatmin de etmedi; ama favori serilerimden biri olması gerçeğini de değiştirmedi bu. Daha fazla uzatmadan yoruma geçelim hemen. :) 




*Yorumum*

Kylie ve Oz karakterleri, bana Nell ve Colton arasındaki ilişkiyi anımsattı. Bunun sebebi Oz'un da Colton gibi zorlu bir hayatın şartlarına, kurtulabilmek için uymak durumunda kalmasıyla kendi battığı çamurun içerisine başka birini kirletmemek adına sert bir imaj çizmesiydi. Kylie ise, ilk sevgilisinin ölümünü izlemeden önceki neşeli, dik başlı, ayakları daha tam yerine oturamamış Nell'e çok benziyordu. Daha kalbi kırılmamış, hayatın ona sağlam bir darbe atmasının acısını bildikten sonra gelebilecek farklı bir darbenin acısını bloke etmek için duvarlar ören insanlardan bir tanesine dönüşmemişti. Ancak bu benzerlikler, en azından benim için, kitabın karakterler bakımından değerini azaltmadı; hatta alışık olduğumuz eskiyle yeninin bilinmezliğini harmanlayarak ortaya çok cazip bir kurgu vermişti. Zaten seride okuduğum ilk kitabı arasında favori çiftimin Nell ve Colton çifti oluşu ve kendi çocuğunun da, onların sahip olduğu bir ilişkinin ucundan tutuşu mutlu etti beni. 


Daha önce de bahsettiğim gibi, bu yazarın sizi güldüren, hüzünlendiren, içinizi ısıtan ve bunların hepsini sadece iki-üç bölüm gibi kısa bir zamanda yapabilecek bir kalemi var ki bu yetenektir bana göre. Kitabını da bu yeteneğini üstüne işleyebileceği boş bir tuval gibi olması ve her seferinde ortaya muazzam eserler çıkarması neden bu yazarı bu kadar sevdiğime açıklama oluşturabilir. Ayrıca ilk iki kitapta olduğu gibi, müziğe de hikayesi için önemli bir yere oturtması, tanıdık bir yere geri dönüş gibi oldu. Bir şey söylemem gerekiyor tabi, bu müzik mevzusunu ele alması bana nedense bu türde başka önemli bir yazar olan Colleen Hoover'ı hatırlatıyor. Bunu kötü bir şey olarak söylemiyorum yanlış anlamayın; Colleen favori yazarlarımdan bir tanesidir çünkü. Zira yeni bir kitap çıkarttıklarında konusuna veya ne hakkında olduğuna bakmadan alacağım Colleen'in bulunduğu favori yazarlarım arasına, bu kitaptan sonra Jasinda'da yer almış oldu. 



''Onu hayattan koruyamayız, Nell. Bunu sen de biliyorsun. Bir gün incinecek. Tek yapabileceğimiz onu sevmek ve bunlar olduğunda ona destek olmak.''




İtiraf etmem gerekir ki, ilk iki kitabında yürek sarsan ve duygusal tarafınızı dikenli bir sopayla dürtükleyen olaylardan sonra, bu kitapta sizi etkileyecek pek fazla olay olduğunu söyleyemem. Yok değildi ve etkileyici de olabilir; ama ilk iki kitabından sonra bu olaylar yanda şekerleme niyetine kaldı. Tabi bu benim için daha iyi oldu çünkü bu seriyi maraton haline dönüştürüp okuduğumdan; sonunda da ilk iki kitabı kadar duygusal olarak zorlayıcı bir kitabı daha okusaydım eğer, beni toparlayabilecek çok fazla şeye gereksinim duyardım. Ancak bu eksiklik, ilk iki kitabında yer almayan bir gizem elementinin bulunmasıyla pek de göze batmadı; zira bu gizemin o eksikliğin yerini doldurabildiğini düşünüyorum. Oz başlı başına gizemli bir karakterdi zaten, hatta öyle ki kendisi için bile bir gizem olduğunu düşünüyorum ben onun. Onu çözmeye çalışırken ve hayatı boyunca öğrenmeye çalıştığı kördüğüm olmuş bir sırrın ipleri yavaş yavaş çözülmeye başlaması kitaba bir heyecan katmıştı. Ayrıca, ikinci kitabı ile bu kitabı arasındaki on yedi senelik zaman farkı, teknik olarak günümüzden bile gelecekte yer alıyor, inandırıcılığı engelleyebilecek bir unsur sanıyordum; ama birkaç sayfa kadar sonra bunu unutabilecek kadar hikayenin içerisine girebildim. 


Bu yorumun sonuna Ben'i ilave etmesem olmaz. İkinci kitaptaki Becca ve Jason'un çocuklarıydı. Ona da hatırı sayılır oranda yer veriliyordu bu kitapta; ama onun hikayesini de serinin son kitabında görebileceğiz ancak, çünkü baş karakteri olarak yer aldığı final kitabı onunki. Bu kitapta onun adına üzüldüğüm çok kısım vardı, özellikle yaşadıkları ile empati kurulduğunda hareketlerinin ardındaki çaresizliğe rastlayınca daha da bir üzülüyorsunuz. Fakat kitabın sonlarına doğru aldığı doğru bir karar, onun bu yolculuk sırasında ne kadar olgunlaştığını gösteriyor. Bundan sonrasında yaşadıklarını okumak için sabırsızlanıyorum. Umarım çevirisi yakın bir zamanda, bekletilmeden çıkar. Yine beğendiğim; ama ilk iki kitaptan sonraki beklentilerime çok erişemeyen bir kitap oldu. Ancak hakkını da vermem gerekiyor, beklentilerim başlı başına çok üst bir seviyedeydi zaten ki buna erişebilmesini ben bile çok fazla beklemiyordum. Yinede hezimete de uğramadım bu kitapla. Seriyi okumanızı canı gönülden istiyorum herkesin; benim için tavsiye ettiğim YA kitaplarından ilk üçün içerisinde yer alıyor zaten. Sizlere iyi okumalar! :) 



''İlk gerçek arkadaşımsın. İlk gerçek kız arkadaşım. Sen benim gerçek olan ilk şeyimsin, tatlım ...sen hayatımdaki tek gerçek şeysin.''



PUANIM: 4/5!







♫♬♫♬♫♬

''BURAYA KADAR OKUDUYSANIZ TEŞEKKÜR EDİYORUM, BU YAZILARIN HEPSİ KENDİ ŞAHSIMA AİTTİR, ALACAKSINIZ LİNKLE ALIN VE BANA HABER VERMEYİ UNUTMAYIN LÜTFEN. BİR SONRAKİ KİTAP YORUMUNDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!''


''The photos that I've used in this post are belong to,
http://yourreactiongifs.tumblr.com/
I did not intend to steal or occupy the copyright by any means.''



Subscribe to Our Blog Updates!




Share this article!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML