Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

29 Kasım 2015 Pazar

''İki Hayat Arasında'' Jessica Shirvington (Kitap Yorumu)



Kitap Adı: İki Hayat Arasında (Between The Lives/ABD -One Past Midnight)
Yazar: Jessica Shirvington 
Yayınevi: Yabancı 
Çıkış Tarihi: Avustralya (1 Mayıs 2013) - Türkiye (Kasım 2014)
Tür: Tek kitap


Tanıtım: 

Mükemmel hayat mı?
Yoksa mükemmel aşk mı?
Sen seç. 

Sabine herkes gibi değildi. Kendini bildi bileli, iki hayatı vardı. Her yirmi dört saatte bir Değişim geçiriyor ve her günü iki kere yaşıyordu. Mükemmel Hayat, Wellesley'de, Sabine istediği her şeye sahipti: cazibeli arkadaşlar, şık kıyafetler, başarılı bir okul yaşamı, herkesin birlikte olmak istediği bir sevgili ve göz kamaştırıcı bir gelecek...

 Mükemmel aşk. Roxbury'de Sabine'in bambaşka bir hayatı vardı: maddi zorluklar çeken bir aile, serseri arkadaşlar ve sırrı ortaya çıktığında başına gelen korkunç olaylar... Ama sonra Ethan'la tanıştı. Yakışıklı ve ilgi çekiciydi; üstelik Sabine, daha önce hiç kimse için böyle hissetmemişti. 

Tüm istediği tek bir hayat yaşamak olan Sabine, bu nihayet mümkün gibi göründüğünde, amacına ulaşmak için bir dizi tehlikeli deney yapmaya başlamıştı. Ama kendisine inanan tek adamı ve geri kalan her şeyi riske atmayı göze alabilecek miydi?

Read More




21 Kasım 2015 Cumartesi

''Çarpılma'' Colleen Hoover (Kitap Yorumu)




Kitap Adı: Çarpılma (Slammed)
Yazar: Colleen Hoover
Yayınevi: Epsilon
Çıkış Tarihi: ABD (5 Ocak 2012) - Türkiye (Aralık 2014)
Tür: Seri (Slammed, #1)



Tanıtım: 

Aşkı şiir tadında mı yaşamak istersin... yoksa kalbinin derinliklerine işleyen bir acıyla mı?

On sekiz yaşındaki Layken babasının ölümünün ardından hem annesine hem de küçük kardeşine destek olur. Her ne kadar yaşadığı acının üstesinden gelmiş gibi görünse de genç kız içten içe tüm umudunu kaybetmektedir. Bu sırada varlığıyla nefesini kesen yirmi bir yaşındaki, yakışıklı komşusu Will karşısına çıkar. Will'in şair atışmalarına olan tutkusu Layken'ı kendisine hayran bırakır. 

İlk buluşmaları muhteşemdir. Birbirleri için özel olduklarını hissedip birçok ortak yanları olduğunu fark ederler. İkili birbirlerine artık sırılsıklam aşıktır. Ancak şaşırtıcı gerçekle ilişkileri çok geçmeden bambaşka bir hal alır. Bir araya gelmelerine ve aynı zamanda ayrılmalarına neden olan duyguları arasında bir denge kurmaya çalışırken, günlük etkileşimleri bile onlara acı vermeye başlayacaktır. Kalplerinde gizledikleri gerçeği ve aşkın pişmanlıkla sonlanmadan doyasıya yaşandığı bir geleceği hayal edip ifade edebilecekleri tek yer ise şiirlerdir. 

Read More




16 Kasım 2015 Pazartesi

''Kalp Yolunu Seçer'' Jennifer Probst (Kitap Yorumu)



Kitap Adı: Kalp Yolunu Seçer (The Marriage Merger)
Yazar: Jennifer Probst
Yayınevi: Nemesis
Çıkış Tarihi: ABD (30 Temmuz 2013) - Türkiye (Mayıs 2015)
Tür: Seri (Marriage to a Billionaire, #4)


Tanıtım:

Julietta Conte, tam bir işkoliktir.

Conte ailesinin gerçek aşkı bulamamış, Milan'daki harika dairesinde yaşarken aile şirketlerini de yönetmekle meşgul olan son bekarıdır. Hayatın merkezinde sadece iş vardır. 

Conte ailesinin Julietta hariç neredeyse bütün bireyleriyle tanışan Sawyer Wells ise Julietta'nın hayatına, mümkün olan en doğru yerden girer: iş. 

Açacağı butik oteller zincirinin pastane işlerini alması için Julietta'ya getirdiği teklif, reddedilemeyecek kadar başarılı bir projedir. Ancak işkolik kızımız bu teklifi kabul ederek hayatına sadece başarılı bir iş sözleşmesi katacağını zannederken yanılmaktadır. 

Read More




13 Kasım 2015 Cuma

''Ölmek İçin On Üç Sebep'' Jay Asher (Kitap Yorumu)



Kitap Adı: Ölmek İçin On Üç Sebep (Thirteen Reasons Why)
Yazar: Jay Asher
Yayınevi: Artemis
Çıkış Tarihi: ABD (18 Ekim 2007) - Türkiye (Mayıs 2014)
Tür: Tek kitap.


Tanıtım: 

Geleceği stop tuşu ile durduramazsınız. 
Geçmişi geri saramazsınız.
Sırrı öğrenmenin tek yolu 
... play'e basmak.

Hannah Baker ölmeden önce birkaç kaset doldurmuştu. İntiharının nedeni olarak gördüğü kişilerin adları bu kasetlerde gizliydi. Clay Jensen, Hannah'nın doldurduğu kasetlerle ilgili hiçbir şeye karışmak istemiyordu. Hannah ölmüştü. Sırları da onunla birlikte gömülmeliydi. Ancah Hannah'nın sesi, Clay'e kasetlerde onun da adının geçtiğini söyledi. Clay gece boyunca kasetleri dinledi... Öğrendiği şey, hayatını sonsuza dek değiştirecekti. Clay Jensen'ın ilk aşkının son sözleri.

Read More




''Kıyıya Vuran Deniz Kabukları'' Hannah Richell (Kitap Yorumu)




Kitap Adı: Kıyıya Vuran Deniz Kabukları (Secrets of the Tides)
Yazar: Hannah Richell 
Yayınevi: Orkinos
Baskı Tarihi: ABD (12 Nisan 2012) - Türkiye (Ocak 2015) 
Tür: Tek kitap. 



Tanıtım: 

Kalbiniz affetse bile ruhunuz ihaneti unutup yeniden sevmeyi öğrenebilir mi?

Dorset sahilini dalgalarıyla döven fırtınalı bir deniz... Kayaların tepesinde gün ışığında beyaz duvarlarıyla adeta bir inci gibi parlayan bir çiftlik evi... Clifftops. 

Burası Dora'nın bir zamanlar evim dediği yerdir. Şimdi ise Dora sevdiği adamla Londra'da yaşamaktadır ve içinde yeni bir hayat büyümektedir. Ancak on bir sene önce yaşadığı o korkunç olaydan bu yana kendini bir türlü toparlayamıyordur. Dahası kendini bir anne adayı olarak yeterli görmemektedir. 

Daha fazla bu şekilde yaşayamayacağını anlayan Dora, geçmişiyle yüzleşmek için çocukluğunun geçtiği o eve döner. İstediği cevapları annesinden öğrenecektir. Fakat döndüğünde hiçbir şeyin eski masumluğunu korumadığını görecektir. Çünkü her ailede sırlar vardır ve bazıları sonsuza kadar saklanmalıdır... 

Kıyıya Vuran Deniz Kabukları, ihanet ve yalanlarla parçalanan bir ailenin umuda tutunuşunu anlatan muhteşem bir roman. 

Read More




8 Kasım 2015 Pazar

Günlükten Alıntılar, #1 -TÜYAP Kitap Fuarı (2015)





Herkese merhaba! Uzun bir süredir biz kitapseverlerin itinayla beklediği, kimisine göre de yılın en iyi geçen iki haftası olarak kabul görülen kitap fuarı, kapılarını bizler için bu sene de açtı. Bazıları haftalar ya da aylar önceden almayı planladıkları kitapları liste haline getirmeye başladı bile ve ana hatlarıyla bu senenin fuarında nasıl bir plana uyacaklarını belirlediler. İtiraf etmem gerekiyor ki, listeyi son iki haftada oluşturmaya başlamış ve son gününe kadar bu listeyi bitirmemiş olsam bile; vermiş olduğum bu kararın benim için ne kadar verimli olduğunu görmüş oldum bu fuarla. Geçen senelerde aylar önce bir liste belirler, o listeye uymak için de yayınevlerinin fuarda bize sunuyor olduğu indirimlerin çoğundan faydalanmıyor olurdum. Geçen sene TÜYAP hakkında pek fazla konuşmamıştım, ama bu sene için bahsetmek istediğim çok şey olduğundan, birazını yolda, birazını da eve gelir gelmez elime kaptığım kağıt kalemle yazdım. Günlük şeklinde gideceğim ve bu sene neler olduğundan elimden geldiğince bilgi verir şekilde yazmaya çalışacağım. Hadi başlayalım! :) 


11:00 -Zincirlikuyu durağında metrobüse binme. TÜYAP'a benim gibi uzak  bir yerden geliyorsanız eğer, ulaşım için -arabayı ele almazsak eğer- en avantajlı olan seçeneğin metrobüs olduğunu düşünüyorum. En yakınınızdaki metrobüs durağından metrobüse binin (benim ki pek yakın olmasa da Zincirlikuyu idi), bindikten sonra da en son durakta ineceksiniz ki o da Beylikdüzü Sondurak (TÜYAP) olarak isimlendiriliyor. Ortalama olarak bir saat kadar sürdü benim metrobüs yolculuğum; ama bindiğiniz durağa ve yolların durumuna göre bu süre değişiklik gösterebilir. Metrobüsten indiğinizde TÜYAP'ı görüyorsunuz zaten; her yerinde afişler olması ve isminin her yerden görülebilecek şekilde konumlandırılmış olması sayesinde rahatlıkla farkına varıyorsunuz. Her zaman birkaç yetkili, metrobüsten inen insanların fuarın hangi kapısının kullanılması gerektiği ya da dış alan hakkında soruları cevaplandırmak üzere kapıların yanında bulunuyor. Eğer sizler de bu konularda sıkıntı yaşıyorsanız, görevililerden yardım alabilirsiniz. 



12:00 -Varış. Buradan sonra kaç saati nerede harcadığımı o karmaşıklıkta hesaplayamamış olmamdan, sadece ne zaman çıkış yaptığım hakkında bir saat verebileceğim. Ancak, hangi yayınevlerini ne sıraya göre gitmiş olduğumu bildiğimden sırasıyla bahsedeceğim sizlere. Ben bu sene fuara annem ile gittim ve geçen sene edinmiş olduğum tecrübelerden, bu sene yanımızda bavul da getirdik. Metrobüste sıkıntı yaşatmayacak kadar küçük, ama almayı planladığım kitapların sığabileceği kadar büyük bir bavul seçtim bunun için. Size şunu söyleyebilirim ki, her ne kadar bavulunuzun kapasitesine güveniyor olsanız bile, alacağınız her kitabın bavulunuza sığmama olasılığını da aklınızda bulundurarak hareket edin. Ben mesela fuar için yeterli boyutta bir bavul götürdüğümü zannederken, uğradığım iki yayınevi sonrasında bavulumun fermuarından gelen sessiz nidaları duymam ile yanıldığımı anlamış oldum. Bu yüzden bütün umudunuzu bavula bağlamanızı tavsiye etmem; bavulunuzun içerisine katlanabilir bir büyük çanta koyarsanız eğer, bavulunuzun hacmini doldurduğu noktada işleri kurtarabilecek bir ikinci planı da yürürlüğe koyabilme şansınız olur. Ben bundan sonra yanıma büyük bir el çantası almayı unutmayacağım. Tabi bunu yüksek miktarda kitap almayı planlayanlara öneriyorum. Yoksa birkaç kitap alıp çıkmayı düşünenler için bu biraz aşırı tedbire kaçıyor olabilir. 



  • DEX. Benim uğradığım ilk yayınevi DEX yayıneviydi. Almak istediğim kitapların hepsi belirliydi ve stant numarasını da listeme eklemiştim, bu yüzden bulmakta zorluk çekmedim. Öncelikle çoğu kitaplarını 10 ve 5 TL kampanyasına koyduklarını görmemle ne kadar sevinmiş olduğumdan bahsetmek istiyorum. Yeni çıkardıkları birkaç kitabı da bu kampanyaların içerisinde görmek hem şaşırttı, hem de memnun etti kesinlikle. Elimde uzun bir liste ile gitmeme rağmen, sıkılmadan veya agresif bir tavırla yaklaşmayıp ellerinden geleni yaptılar. Ayrıca bavulumun yarısından fazlasını doldurduğu için ilk olarak DEX'e gittiğime sevindim, çünkü en fazla yük buradan çıktı. Blogger olduğumu dile getirince de orada bulunan yetkililerle ayaküstü konuşma fırsatım oldu ve hepsi de birbirlerinden iyi niyetli insanlar. Stant görevlileri de önlerine dizilen kitaplar hakkında hiçbir bilgisi olmayan türden, yani kitap fuarındaki bir alıcının korkulu rüyası gibi değil, ilgilendikleri kitaplar hakkında bilgileri olduğu belli olan kişilerdi. Eğer gidecekseniz DEX'e uğramanızı öneririm gerçekten, çok kârlı bir alışveriş imkanı sağlıyorlar bu sene bizlere. 5 ve 10 TL dışındaki kitaplar sadece %20 indirimle sahipti, ama tek fiyata düşürdükleri kitapları görünce bu az indirime bile alınmıyorsunuz. Poşetlerin içerisinde verdikleri kahve ve bol bol ayraç da yanında tadı tuzu oldu. Hatırladığım %20 indirimli olanları sıralamam, 10 ve 5 TL'leri sıralamaktan daha basit olduğundan, onunla başlayacağım. 


  %20 İNDİRİMLİ OLANLAR 

1- Jennifer L. Armentrout -''Lux'' Serisi
2- Jennifer L. Armentrout -''Melez Sözleşmeleri'' Serisi
3- Georgia Cates -Adanmış Güzellik
4- Dan Wells -Parsiyeller
5- Jennifer L. Armentrout -Lanetli
6- Kiera Cass -''Beni Seç'' Serisi
7- Şebnem Burcuoğlu -''Kocan Kadar Konuş'' Serisi
8- Pucca -''Pucca Günlük'' Serisi
9- Meltem Lian Özüt -İhanetini Fısılda
10- Ayşe Ebru Tezcan -Aşk Ateşi
11- Jennifer L. Armentrout -Sağdıç


✓ Bunlara artı olarak birkaç serinin ilk, ikinci veya üçüncü kitapları ve yeni çıkardıkları tek kitaplıklar da bu indirimlerin içerisindeydi. Bunlar dışında geriye kalanların hepsi 10TL ya da 5TL'lik olanlarda yer alıyordu.

✓ ''Meleğin Düşüşü'' kitabının baskısı tükenmişti maalesef ki. Ne zaman telafi edileceğini sormak o an aklıma gelmedi, ama soran ve öğrenen varsa bana cevabını ulaştırırsa eğer, buradan açıklayabilirim. Ayrıca ''Zehir Ustası'' kitabı tek kalmıştı 10TL'lerde ve şans eseri bana denk geldi. Bu yüzden onun da birkaç gün içerisinde stantta tekrardan yer alacağını umuyorum. 

Gelelim benim aldıklarıma... Bir resim yükleme fikri vardı aklımda normalde; ama şuan bilgisayarda bir sıkıntı yaşadığımdan ötürü aldığım kitapların kapaklarını koyabileceğim sadece buraya. 








  • Yabancı. DEX'ten ayrıldıktan hemen sonra, yüklü bir alışveriş yapmak istediğim bir başka yayınevi olan ''Yabancı'' standına doğru yol aldım. Kitaplarında %25 indirim bulunuyordu ki internette sipariş etseydim daha uyguna gelebilirdi. Ancak, onlara yetecek param halihazırda yanımda bulunuyorken ve çok merak ettiğim kitapların yer almasından dolayı listeme uymaya karar verdim. Stant görevlileri de çok ilgiliydi, teşekkürler buradan onlara da. Ayrıca çoğu kitabın kendine özel bir çantası olması olayı da çok hoş bir detaydı (elbette daha pahalıya geliyordu) ama fuar için iyi hazırlandıklarını gösterdi. Onlar da poşetlerin içerisine birkaç ayraç ve kendilerinin yayın kataloğundan koydular. Gelecek aylarda çevrilecek kitapları da dahil etmelerinin, kataloğun tam detaylı olduğunu açıklayabilir sizlere. Oradan bakıp da eksiklerimi görmek için iyi bir rehber oldu. Aldığım kitaplara geçelim hemen... 







  • GO! Sanırım fuar boyunca beni kötü anlamda şaşkına uğratan tek yayıneviydi. Geçen senelerde kitaplarını 17TL'den 10TL gibi bir fiyata düşürmelerine rağmen, bu sene sadece 14 TL'ye düşürebiliyorlardı. Arada ki 3 TL farkı olmazsa da olurmuş, diye düşünmüyor değil insan. Ancak çoğu yayınevinden çok daha düşük bir fiyata kaliteli kitaplar çıkardıkları için, bu konu üstünde laf söylemenin pek de adil olduğunu düşünmüyorum. Yinede, internette daha uygun bir fiyata bulacağımı bildiğimden, almak istediğim ''Tatlı'' Serisini orada bırakarak elim boş döndüm. Eve dönünce de internetten siparişini verdim. 

  • Arkadya. Aslında internetteki fiyatları hali hazırda çok uygun bir miktar olduğundan, kitaplarını fuardan almayacaktım fazladan yük olmasın diye. Ancak bende eksik olan birkaç Sarah Jio kitabında herhangi özel bir indirim var mı diye bakmak için fikrimi son anda değiştirerek oraya da uğradım. Sorun şu ki, stantın önüne yaklaşamadım bile. O kadar çok kalabalık vardı ki, birkaç dakika beklememe rağmen giden insanların yerine yenileri kolayca dolduruluyordu ve hiç boş kalmadı önü. Ben çıkışta bir kez daha uğradığım halde aynı oranda ki kalabalığın orada bulunduğunu görünce gitmek durumunda kaldım. Ne kadar indirim yaptığını bilmiyorum açıkçası; ama geçen senelerden farklı bir indirim yaptığını pek düşünmüyorum. Yinede, bilgisi olan birisi bana bu konuda yardımcı olursa sevineceğim. 

  • Ephesus. Ciltli kitaplar karşısında pek de dayanıklı olmayan hassas bir yanım var ki önüme bir ciltli kitap verdiğinizde olumsuz bir yaklaşımla misilleme yapmıyor oluşumun sebebini özetler bu durum. Bildiğiniz üzere, bu yayınevi de eski kitaplarının hepsini ciltli bir şekilde yeniden basarken, yeni kitaplarını da ciltli olarak çıkartıyor. Bu yüzden, tüm kitapların ciltli kapakları sayesinde stantta hoş bir görüntü sağlamasını ve ciltlerinin üstündeki yansımanın stanttaki renk cümbüşünü ortaya çıkartması ile neredeyse koşar adımlarla oraya gittim ve almak istediğim kitaplar dışında listemin dışarısına pek çıkmamak için büyük özen göstermek durumunda kaldım. Stantta, instagramda yorumcu cadı olarak tanıyabileceğiniz Melike abla görevli olarak çalışıyordu. O da kitaplar konusunda yardımcı oldu ve alıcı olarak çok kişi beklemediğinden ayaküstü konuşma fırsatımız da oldu. Teşekkür ediyorum tekrardan ona da, zamanını ayırıp yardımcı olduğu için. Ephesus bu sene, 25 TL olan kitaplarını 17TL'ye, Fatih Murat Arsal'ın 28 TL olan kitaplarını da 20 TL'ye indirmişti. Nereden bakarsanız %35 indirim uygulamıştı yani. Hal böyle olunca da bende eksik olan ve almayı planladığım kitapları alma şansı yakaladım.  





  • Pegasus. Buradan hiçbir kitap almadım, çünkü almak istediğim kitapların çoğunu internetten siparişini vermiştim. Bunun sebebi de fuarda çok fazla indirim yapmayacağına emin olduğum tek yayınevi olduğundan kaynaklanıyordu; satacaklarını bildiklerinden göstermelik indirimleri oluyor genellikle. Uğramamın sebebi aslında, beğenerek takip ettiğim dört blogger'ın stant görevlisi olarak orada bulunmasıydı. Merve abla , Nihan abla Gökçe abla ve Sinem abla vardı. O yoğunlukta Gökçe abla ile konuşamasam bile, diğer bloggerlar ile konuşma fırsatı buldum. Hepsi de sevecen ve videolarında gösterdikleri güler yüzlülüğü, kalplerinde yer alan iyiliklerin yansıması olarak kabul görülebilecek insanlardı. Sinem abla ile de fotoğraf çekilme fırsatı yakaladım ki o yoğunlukta gelip buna zaman ayırdığı için tekrardan teşekkür ederim ona buradan. Gelelim indirimlere... Aslında şaşırttı bu sene Pegasus beni. Kutu halinde satılan serilerin birkaçı %35 indirim, diğer kitaplarına da %25 indirim uygulanıyordu. Bu indirimlere rağmen fuarda alsaydım eğer, internetteki cömert miktarda ki indirimlerden dolayı zarara uğrardım yinede; ama geçen seneki indirimlerinden çok daha iyiydi. Benim internetten sipariş olarak verdiğim kitaplar bunlar... 







  • İthaki. Aylardır almaya hayalini kurduğum, ama fuarı beklediğim çoğu kitabı içeriyordu bu yayınevi. Kitaplar üzerinde bilgili, hatta örnek bir fuar satış görevlisi suretinin en iyi örneklerini içeriyordu çalışanlar yönünden. Bu yüzden, kitaplar hakkında bir sorunuz olacaksa eğer detaylı bir şekilde bile sorunuza cevap alabilirsiniz. %25 indirim vardı yine ve Edgar Allan Poe'nun tüm hikayelerinin yer aldığı ciltli tek kitabında %50 indirim vardı. Geçen sene ile istikrarını koruduğunu söyleyebiliriz böylelikle. Bunları aldım ben ve böylelikle İthaki listemde çoğu kitabın adını çizmiş oldum. 



  • Aspendos. Bu sene de, geçen sene olduğu gibi ''3 kitap 20 TL'' kampanyası bulunuyordu. Ancak, almak istediğim bir kitap olmadığından, yeni çıkartılmış bir kitap olup olmadığını görmek için gittim sadece. Halihazırda elimde bulunanlar dışında yeni bir kitap bulunmadığımdan, elim boş döndüm. Yinede bu fuarda da uygulamaya koydukları bu kampanyalarının, bu fuarda  Aspendos'tan almak isteyenlerin hoşuna gidebileceği bir fırsat olduğunu düşünüyorum hala. 

  • Epsilon. Epsilon'a gitmeyi planlamadığım gibi, uğramadım da zaten. Uğrayamadım desem daha yerinde olur hatta, zira stantı göremeyecek kadar yoğun bir kalabalık vardı. Bunun sebebi de benim, 4N1K'nın yazarı Büşra Yılmaz'ın imza günü saatine denk gelmiş olmam Epsilon'un bulunduğu salona geldiğimde. Nasıl bir indirime gittiklerini bilmiyorum bu yüzden, ama kitapları çoğu yayınevine kıyasla uygun bir maliyette olduğundan, geçen senelerde olduğu gibi büyük bir oranda indirim yaptıklarını düşünmüyorum. 

  • Pena. Kitaplarına %35 indirim yapmıştı bu yayınevi. ''Endgame'' Serisinin şu ana kadar çevrilmiş iki kitabında da toplam 40TL kampanyası vardı. Bol bol ayraç koymaları ve yayın kataloğunu poşetlere eklemeleri iyi bir ayrıntı olmuştu ayrıca. 




  • Martı. Listemde yazılı olan gittiğim son yayıneviydi. Kitaplarında geçen sene olduğu gibi 10 TL kampanyası vardı ve ciltli olanları da 15TL'ye indirmişlerdi. Geçen seneden çok bir farklı olduğunu söyleyemesem de, bu kampanyalarından yararlanmak için iyi bir fırsat sunmuşlardı bir kez daha. Ayrıca seri halinde satılan kitaplarında büyük bir indirim vardı, bu yüzden kutu halinde almak istiyorsanız yararda çıkarsınız. Sadece, Leigh Bardugo'nun ''Grisha'' üçlemesinin ikinci kitabı olan ''Kuşatma ve Fırtına'' nın satışı yoktu, aynen Ava Dellaira'nın ''Postacı Kapıyı Çalmayacak'' kitabında olduğu gibi. Birkaç güne kadar da bunların satışının yapılmayacağı söylendi bana. Bende listede almak istediğim diğer kitaplara yöneldim hemen. 







  • 4.30 -Ayrılış. Bu kısımda, ellerim ve omuzlarım poşetlerin ağırlığından sızlarken eve geri dönüş yolculuğuma başlamıştım. Benim için unutulamaz bir günü daha geride bırakmaya hazır olmayarak gittim oradan. Ancak verimli geçen ve hayal ettiğimden daha iyi olan bir fuarı daha sonlandırdığım için tatminlik hissiyle ayrıldım aynı zamanda ki benim için günün anlam ve önemi buydu.

✓ Haftaya belki yeniden gidebilirim fuara, ama emin değilim açıkçası. Eğer böyle bir durumun gerçekleşmesi söz konusu olursa ben daha önceden haberi veririm zaten. Umarım sizin de fuar maceranız güzel geçmiştir ve almak istediğiniz kitaplar elinizin altında bulunuyordur artık. Bir sonraki post'ta görüşmek üzere, hoşçakalın! :)
Read More




2 Kasım 2015 Pazartesi

''Son Şarkı'' Nicholas Sparks (Kitap Yorumu)



Kitap Adı: Son Şarkı (The Last Song)
Yazar: Nicholas Sparks
Yayın: Artemis 
Çıkış Tarihi: ABD (8 Eylül 2009) - Türkiye (Haziran 2010)
Tür: Tek kitap. 


Tanıtım:

Aşkın yazı biter mi?
Aşksız yaz geçer mi?

New York Times çoksatarı yazar Nicholas Sparks modern aşk öyküleri anlatmaktaki ustalığını bir kez daha gösteriyor. Ailesinin aldığı ani kararlar sonucu evini, çevresini, alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kalan Veronica kızgın ve küskündü. Oysa bu parçalanma ona hayatının hediyesini getirecekti. Bilmiyordu. İlk aşk. Yakalandığı bu tutku, ısrarcı, kararlı ve yeryüzündeki her şeyden güçlüydü. Bilmediği bir şey daha vardı... Aşk, onu acının anaforuna doğru inatla sürüklüyordu.

Read More




Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML