Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

21 Şubat 2015 Cumartesi

''Araf'' Jamie McGuire (Kitap Yorumu)

 


Kitap Adı: Araf (Providence)
Yazarı: JamieMcGuire
Yayın: Yabancı
Çıkış Tarihi: ABD (17 Kasım 2010)
Tür: Seri (Providence, #1) 


Tanıtım:


Nina, babasının ölümüyle kendisini Providence'ta varlığından hiç haberdar olmadığı bambaşka bir dünyanın içinde bulur. Babasının cenazesinin olduğu gün otobüs durağında tesadüfen karşılaştığına inandığı çekici, karşı konulamaz Jared ile yakınlaşmasıyla Nina'nın hayatını tamamen altüst eder. 

Jared ile Nina'nın birbirlerine aşık olmaları işleri tamamen zora sokar. Jared, Nina'yı sadece babasının düşmanları olan insanlardan değil, kendi soyundan olan yarı meleklerle Cehennnem'deki Şeytan'lardan da korumak zorunda kalır. Jared ile Nina'nın birlikte olabilmek için kaderlerine karşı gelip düşmanlarına alt etmeleri gerekir. 


Seri Kitapları: 


Providence/ Araf (Providence, #1)
Requiem /Cehennem (Providence, #2) *Yorumum için tık tık*
Eden/ Cennet (Providence, #3)




Yorumum'dan önce paylaşmak istediğim bir kısım: *-*

Öncelikle, söylemem gerekir ki, bu yazıyı yazmayı ne kadar uzun süredir beklediğimi anlatamam. Nedense beklettim bunu ve kendimi de yazmak için alıkoydum. Bu arada da kitabı tekrardan okuyayım dedim, kitabı yorumladığımda bir kısmı atlamamak için. Kaybettiğinizi düşündüğünüz ve sizin için değerli olan, uğur getirdiğine inandığınız bir eşyanız varsa eğer anlarsınız beni şu anda; zira onu tekrardan bulmuş gibi hissediyorum. 

Yorumlamaya başlamadan önce, John Green'de de yaptığım gibi, yazar hakkında düşüncelerimi bir özet halinde geçmek istiyorum. Çok beğendiğim yazarları paylaşmak, insanlara tanıtmak benim için hiçbir zaman zor bir görev olmadı. Bunu borç biliyorum açıkçası. Kitaplarına karşı bazen aşırı sahiplenici olduğum oluyor tabi; ama yazarlar söz konusu olduğunda bu durum biraz daha normalleşiyor.

 Şimdiii... Jamie ''Beautiful'' serisi ile tanıdığım birisi ve tanışma hikayemiz biraz uzun bu yüzden onu o seriyi yorumlarken anlatırım diye düşünüyorum. Sadece, söylemem gerekir ki, kitabı okurken yazarının tanıdık geldiğini hissetsem bile bunu ve Beautiful serisinin yazarının aynı kişi olduğunu kitabın sonlarına doğru geldiğimde daha yeni fark ediyordum. Fark ettiğimde yaşadığım şaşkınlık mı daha ağır geldi yoksa bunu daha önce fark edememiş olduğumun gerçekliği mi bilemiyorum; ama siz siz olun bir yazarın adı tanıdık geliyorsa, neden tanıdık geldiğini araştırın. Sonra, bu utançtan kurtulmanın bin bir çeşit yolunu düşünüp duruyorsunuz. 



Yazar hakkında en çok beğendiğim şey, yarattığı erkek karakterler. Travis ve Jared arasında çok fazla benzerlik vardı kanımca. Özellikle güçlü, sahiplenici, akıl erdiremeyecek kadar çok seven bir erkek olmaları ve bunun uğruna fedakarlık yapmaktan çekinmemeleri konusunda. (Hayalimizdeki -benim gibi düşünenlerin yani- erkek). Konu yazmak olduğunda, bu özelliklerinin en az birini erkek karakterlerde yaşatmayı yazarın imzası olarak görebiliriz adeta. Ayrıca kaleminden samimilik akıyor. Sanki yazarken sadece kelimeleri değil de, yanında bizi karakterlere bağlayan bir parçayı sunuyor. Şahsen okuduğum kitaplar arasında bunu hissedememek gibi bir sorunla karşılaşmadım. Bunun böyle devam edeceği konusunda da inancım tam. 





Gelelim bu kitabı almamın gerekçesine. Tanıtımda yazan ''yarı melek'' kısmını gördünüz mü? Bilen bilir, bilmeyene de benim hakkımda küçük bir bilgiden bahsedeyim o zaman: Konu ''melek'' ile ilgili herhangi bir şey olduğunda, ona sahip olmam gerek diye düşünmek haricinde başka bir şey aklıma gelmiyor. Bu konuda hassas olduğum kadar biraz da takıntılıyım. Bu kitap çıktıktan bir gün sonra, doğum günümde, yeni gelen kitaplar arasında gördüm ve kapağı ilgimi çekti. Malum melek figürü mevcuttu. Tanıtımın yarısına geldiğimde alacağımı kararlaştırmıştım ve doğum günüm için evrenin benim adıma bir süprizi gibi hissettim; aldığım gün de bitirdim. 







***


Yorumum: (Sonunda dediğinizi duyar gibiyim. :D ) (Minik bir spoiler uyarısı) 

Nina aklı başında, ailesinin gözetimi altında el bebek gül bebek büyütülmüş bir genç kız; ama kesinlikle şımarık ya da kendini beğenmiş değil. Babasını çok seven ve ona hayran olarak büyümüş birisi. Örnek aldığı bir insan yani. Haliyle de onun ölümü kendisini çok sarsıyor ve bir bakıma ''normal'' olarak adlandırabileceğimiz hayatının o kısmını da böylelikle geride bırakmış oluyor. Çünkü babasını gömdükleri gün Jared ile rastlaşıyor (;)) ve hayatı asla tahmin edemeyeceği yollara doğru sürüklenmeye başlıyor. 

Karakterler ve ilişkilerine gelirsek eğer: Nina ve Jared'ın ilişkisi çok güzel ele alınmış. Aralarında paylaştıkları duygulardan, yaşananlardan hiçbir zaman şüphe etmiyorsunuz. Jamie hep yaptığı gibi yine bir aşk üçgenini de eklemekten çekinmemiş tabi. Bunun kitaba bir tat eklemediğini söylemek bir yalan olur gerçi; zira bunu okumak ve her ne kadar sonunun nasıl olacağını tahmin etsem de, eğlenceliydi. Bu kitap ile ''Beautiful'' serisini belki bu yazıda biraz fazla karşılaştırdım; ama değinmem gereken bir nokta daha kaldı gibi düşünüyorum. O da Nina'nın doğru olduğunu düşündüğü konuda yaptıkları. Aynı şey ''Beautiful'' serisinde Abby'nin yaptıkları gibiydi. İkisinin de, okuduğunuzda yanaklarına tokat atılmalık bir dar mantığı vardı ve açıkçası bazı kısımlarda bu konu sinirimi bozmadı değil. Tek mutlu olduğum taraf Abby'de olduğu kadar kötü olmamasıydı bu durumun en azından. Bunun dışında Jared'ın ailesi, Nina'nın arkadaşları da güzel bir ayrıntıydı. Hepsi kitaba bir özgünlük kazandırmıştı ve ben de ''Beautiful'' serisinde olduğu gibi sadece dört kişinin arasında geçen konuların ele alınmasını ve daha kapsamlı olmaması konusunda yakınmamış oldum. Jared'ın kız kardeşi Clare, erkek kardeşi Bex ve kitapta geçen aşk üçgeninin parçası olan Ryan da yan karakter olarak ön plana çıkıyordu. Yan karakter olduklarındandır belki de; pek fazla bilgi sahibi olamadık özellikle Bex hakkında ama bunun bir sonraki kitapta değişeceğini düşünüyorum. 

Kitap sade başlıyor, hatta ben ilk okuduğumda olayların hızından dolayı rahatsız olmuştum. Özellikle Jared'ın sapık bir takipçi gibi kızın olduğu yerlerde bir anda belirmesi ve bunun hakkında bir açıklama yapmaktan kaçınmasını garipsemiştim. İlk defa okuyacaklara söylüyorum, bu safsata sizi yanıltmasın çünkü perdenin ardında hiç düşünmediğiniz bir olaylar zinciri mevcut. Bu da Jared'ın gizemli kişiliğinin açığa çıkması sonucunda ortaya dökülüyor zaten. Benim buna tepki vermem de aynen bu sırayla gerçekleşti: 



''Melekler/Yarı melekler'' kategorisine de yeni bir devir açacak bir kitaptı bana göre. Bütün foyası açığa çıktıktan sonra bile çok sürükleyici bir maceranın içerisinde buluyorsunuz kendinizi. Konunun sadece aşktan ibaret olmaması ve düşmanlarına karşı gelmek için savaştıkları kısımlar da heyecan vericiydi ve buna yer verilmesinden kesinlikle memnun kaldım. Eğer kütüphanenizde yoksa alıp bir şans vermenizi öneriyorum. Umarım sizler de ne düşündüğünüzü okuduktan sonra paylaşırsınız. :) 

Not: Yazarın sevdiğim bir özelliği de her kitabına ayrı ayrı bir playlist düzenlemesi ve kitap hakkında çoğu şeyi seçtiği müziklerle anlayabiliyorsunuz. Buraya linkini bırakıyorum, okumadan önce veya okurken de olabilir dinlemenizi de tavsiye ediyorum. :) http://www.jamiemcguire.com/walking-disaster-spotify-1-1-1/


Bir sonraki kitap yorumunda görüşmek üzere! 



Puanım: 5/4 


***






''BURAYA KADAR OKUDUYSANIZ TEŞEKKÜR EDİYORUM, BU YAZILARIN HEPSİ KENDİ ŞAHSIMA AİTTİR, ALACAKSINIZ LİNKLE ALIN LÜTFEN. BİR SONRAKİ KİTAP YORUMUNDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!''






















Subscribe to Our Blog Updates!




Share this article!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML